20 Kasım 2011 Pazar

YAR,YÜZÜNÜ GÖSTERİNCE

YAR,YÜZÜNÜ GÖSTERİNCE....

Ey derdi derunum,gül bahçende baykuşlar mı ötüyor,
Gündüzlerin geceye mi karıştı da yüzünü örten peçe seni benden gizliyor,
Bülbüller, gülün dikenlerinden mi korktu ki en güzel şarkılarını söylemez oldular,
Ey kalbim sahipsiz mi kaldın ki bahtı siyahın kaderin oldu,
Yarin özlemine olan iştiyakın,çağlayanların akışıyla yarışır mı oldu,
Sensizlikten ,bülbülün bahtına ahu zar etmek mi düştü,
Seni bilmeye,gül cemalini görmeye dair gönlümün toprağına bir cemre düştü.
Hüzün senin gözlerinde saklanmıştır ama rahmeti andıran hasretinin gözyaşlarıyla,
Gözlerim baharın gelmesini beklemekten yorgun düştü.
Umudumun karları,erimek için beklerken baharı,kışın uzamasıyla yengilere mahkum düştü.
Yorgun omuzlarımın zirvesinde yüzyıllık buzullar gibi yükselirdi saaçlarıma düşen karlar,
Erken gelen sonbaharın sararttığı yapraklar gibi düşerdi umutlarım.
Bir gülümsemen,bütün setleri,umudumun kapanlarını yıkmaya yeterdi be gülüm,
Bir bakışın,toz duman ederdi yılgınlıkları,mutsuzluğun kartondan kaplanlarını,
Her sabah,doğan güneş gibi inadına kalbimin ufuklarında batmayandı inançlarım,sevdalarım.
En kanlı savaşlar,kalbimin labirentlerinde filiz verirdi,molası olmayan,
Apansız bastıran sağanak yağmur gibiydi gelişin,
Rahmetle dolu bereketlerinle, yıkık dökük viranelerimi mamur hale getiren,
Düşe kalka yürüyen,gurbetin kundağındaki gariplere öykünür hikayem,
Bilinmezliğin cenderelerinde yoğrulur hamuru inancımın,pişsinde saf yüreklerin bahçesinde güller yetiştirsin diye.
Gül bahçesine mahir bir bahçıvan gerekti,güllerin renk ve kokusuna aşık olan bülbüllere mesken olsun diye,
Yar'den güzel bir söz duymak,bağrımı delecek bir bakışına hedef olmak ölüp kül olmam için yeterdi artardı bile.
Eyvah ki,her bakışında O sevgili,kendisine layık olmayan tüm ayıplarıma şahit oldu da kendini gizleyerek mahrum etti kendini benden,
Örselenmesinden korktuğum,nazenin duygularım vurgun yedi de komadan çıkamaz oldu,
İnlemelerim vardır, umutlarımın nasır tutmasına belki engel olurdu diye.
Sen gelince;güller açılır,dikenleri de acı vermez olur da baharım her an yaşanır,kış gelmez olur.
Senin sitemin de,övgün de gönüllerin övüncüdür bilene.
Sensizlik,cehennemin ta kendisiydi,Sur borusu kıyameti ilan etmese de.
Sen gönül evime misafir olunca,bayramlar olanca ihtişamı,süsü ve sevinciyle her daim yaşanırdı,
Matemler unutulur gider,lügatlerde kullanılmazdı bile.
Gönlümün doğurup emzirdiği tüm masum duygularım,acımasızca bir bir kurşuna dizilirdi de,
Ağlayanı da olmazdı.
Ölümün hüznü, tüm ağırlığıyla karabasan gibi çökerdi de,taziye veren de olmazdı.
Ümit şafağının şavkı,ufkuma yansır da çoraklaşmış kalbimin geceleri aydın olur,
Yüreğim gülistana dönüşür de,Yar ile hemdem olunur.
Yar,yüzünü bana gösterince,zehir iksir olur,kışlarım bahar olur da,
İçimdeki ölmüş canlar yeniden dirilmeye başlar.
Güzelliklere düşmanlıkta ölçü tanımayan hasmım dost,şeytanım bile müslüman olurdu.
Yetim ve öksüz kalmış duygularım,yalnızlık ve sahipsizlik illetinden kurtulunca sevindi tüm mazlum dilekler.
Kanayan yüreğim ve dermansız dertlerim,devasına kavuşmanın şevkiyle,
Yarin yüzünü görmek için, ölmeyi çoktan göze almıştı bile.
Ayrılıkların ve hicranın dağladığı gönlüm abıhayata kavuşmanın önündeki tek engelin,
Kendi vehimlerimden oluşan benliği olduğunu anlayınca,
Kurtuluşu için ne uçurumların eşiğine yüz sürmüştü.
Sevgiler bu kadar mı acı verirdi,karşılığı ödenmemiş bedeller pahasına.
Seni sevmek demek,ölümü baştan kabul etmek demekmiş bilemedim.
Yarin yüzünü görmeye yeltenen,gözlerini kaybedermiş anlayamadım.
O'nu elde etmek isteyen olursa,değer verdiği bütün varlığı serap olurmuş sezemedim.
Varlık ile yokluk arasındaki o ince çizgiyi,o sancılı görünmez köprüyü geçmek gerekirmiş göremedim.
Gözboyayıcı ağırlıkların tılsımı beni büyüledi de,geçmeye cesaret edemeyişim ne de hazindi seni göremeyişim.
Görmek istediğim Yar dediki:Ey zavallı biçare,beni örten yüzümdeki peçe değil, kusur beni göremeyen senin gözlerinde bunu bil, onun için
hayıflanmaların ve hasretin bitmeyecek.
Yine o canların canı Yarim dediki:Ey uslanmaz aşık,bilmez misin ki beni görenler yaşamaz ölür,
Son bir çırpınışla gönülden yükselen bir avazla,dedim ki ey kalplerin kıblesi,gayem sen olunca ,
Seninle gelen ölüm,sensiz var olmaktan daha güzeldir.
Sar ve kuşat beni ey ölüm,bilirimki arkamda bir izim ve beni hatırlatan hiçbir şeyim de kalmayacak.
Olsun böylesi yare bütün canlar feda olsun, bizim canlanışımız kendi ölümümüzde gizli.
Gel Ey yar yüzünü göster bana...

Şeriat

Yusuf Kaplan 12 Kas 2021, Cuma İslâm antropolojisinin kaynağı olarak din ve şeriat ya da pınar, ırmak ve umman Önce şu: Türkiye’de, “ş...