Beraatını
İste
Bir
köşeye çekil. Sessizce içine dön.
Ömrü
hayatının seyr-ü seferine bak.
Günahlarını,
hatalarını ve yanlışlarını hatırla.
Boynunu
bük ve beraatını iste.
Sadece
kişisel günahlarını hatırlama.
Sadece
Allah'a karşı yaptığın hataları hatırlama.
Bir
de dostlarına, çevrene, yol arkadaşlarına ve ailene yaptıklarını düşün.
Boynunu
bük ve af dile.
Verdiğin
ve tutmadığın sözleri düşün.
Gittiğin
ama dönmediğin yolları düşün.
Aldığın
ama vermediğin emanetleri düşün.
Dizini
bük ve beraatını iste.
Sevenlerini
ama sevmediklerini hatırla.
Görenleri
ama görmediklerini bil.
Ses
verenleri ama duymadıklarını düşün.
Bir
köşeye bükül ve beraatını iste.
Hayatın
hikmetini kaçırdığını öğren.
Yaşamın
manasını unuttuğunu gör.
Var
olmakla, yok olmak arasındaki derinliği kavra.
Sonra
tüm bunları hissetmediğin için beraatını iste
Ne
uğruna ve ne amaçla yaşadığına şaşır.
Hayalin
neydi, gerçeğin nedir, bir bak?
Menziline
hayıflan, gittiğin yoluna şaşır.
Sonra
diz çöz, affın için yalvar.
Kavgalarını
hatırla cesurca.
Meydanlarda
kol kola girdiğin dostlarını an.
Yürüyüşün
kutlu lezzetini, muhteşem huzurunu hatırla.
Sonra
saptığın o yoldan geri dönmek için beraatını iste
Durma,
gecenin her vaktini değil, gündüzü de hatırla
Bir
kandil akşamını değil, her seheri ve her grubu,
Sadece
günleri değil, ayları yılları hesap et.
Ve
sonra kapan secdeye, bir davan olduğunu hatırla beraatını iste
Toprağa
bas, suyu tat, çiçeği kokla
Dağların
özgürlüğünü, gökyüzünün derinliğini hisset
Çağlayan
nehirlere selam et, denizlere dökül beraber
Geldiğin
yeri, toprak anayı unuttuğun için, beraatını iste.
Dostunu
ara, yarenini ara, aileni ara.
İhmal
ettiğini söyle, sevdiğini söyle onlara.
Yol
arkadaşını ara, kardeşini ara, yolda kalmışı ara.
Bir
büyük hikayenin parçası olduğunu unuttuğunu söyle.
Af
dile, özrü dile, sevgili dile, gönül dile.
Sanma
ki bir kapı var, bir dergah var.
Sanma
bir gece var, bir gün var.
Sanma
bir kandil var, bir Berat var.
Sanma
sadece söz var, kalbinden söyle, beraatını iste.
Ali Nur Kutlu