BEYİN FORMATLAMA
NAMAZI!..
Üniversite yıllarım… Bir grup arkadaşla bir
alimi ziyarete geldik. Akşam
bürosunda sohbetini dinliyoruz. Yatsı
ezanı okunuyor.
Vaktinde kılınan namazın paha biçilmez kıymetine
işaretle: “Haydi namazı eda edelim” buyuruyor. Israrlara rağmen imam olmayınca üzerime yüklediği imamet
görevini yaparken arkamdaki
zatın manevi ağırlığını omuzlarımda
hissediyorum.
Farzdan sonra
Vitri de kılıp tesbihat
için yüzümü
onlara döndüğümde:
“Evlat, Vitrin zamanı gece yarısı;
Teheccüd vaktidir!.. Rasülümüz ümmete kolaylık
olsun
diye yatsının peşine eklemeye
izin verdi. Biz gece yarısı kılarız. Sen de öyle yapmaya çalış, olmaz mı?” diyor. Namaz
sonrası biraz daha sohbet edip hayır duasını alarak ayrılıyoruz.
O günden sonra,
yatsının
hemen
peşine iliştiriverdiğimiz Vitir
Namazı hakkında hep
düşünmüşümdür. Ezanı olmayan, beş vakit
dışında
ama Vacip sayılan, yatsıya eklense de asıl vakti
gecenin içine yayılan bu
namaz neyi işaret ediyor? Önemi ve getirisi
ne?
Bunlar üzerine tefekkür
ederken Tasavvuf literatüründe VİTRİYET kavramıyla tanışıyorum. Hakikat
yolunda
vitriyet mertebesi zirve!... Pek az kula nasip olan
makamı konuşmak değil konumuz. Vitir Namazında ne saklı,
onu
anlamaya çalışacağız. Beş
vakit namazda olmayan
bir uygulama var vitirde: Üçüncü
rekatın rükuuna gitmeden
önce tekbir alınıyor ve Rasülullah(s.a.v)den
kuvvetli rivayetlerle gelen Kunut Duaları okunuyor.
Allah Rasülü bu namazı kılarken tam rükua eğileceğinde birden bire secde mahallinde
alev alev yanan cehennem ateşini
görmüş. Bunun
üzerine yeniden tekbir alarak iki dua okumuş. Aşama
aşama vitrin bâtınındaki manaları sezmeye çalışalım:
1-Yeniden
Tekbir, Yeniden İman: İftitah Tekbiri;
dünyevi değerlerin
arkaya itilmesi, benliğin
kırılarak sadece
Allah’ın Sübhan
oluşu bilinciyle öze
yöneliş demek. İkinci tekbiri
“Ey tekbir alan
kulum, yeni bir tekbir
daha al” şeklinde düşünürsek, ”Ey İman Edenler (B
sırrı ile yeniden ) Allah’a iman ediniz”
ayetindeki bilince
bu tekbirle kapı aralanabileceğini
hissediyoruz. İkinci tekbirle bizleri ayrı, özgün
bir farkındalığa davet
ediyor Rabbimiz. Bunu nereden mi
anladık? Devam edelim….
2-Kullukta Sebat: Okunan duaların
adı:
KUNUT!... Kunut Arapça Ka-Ne-Te
kökünden geliyor. Kanete; İhlasla Bağlılığını
sürdürmek, Kullukta Devamlılık-Sebat demek. Kanete
kökünden
bir
kelime olan “KÂNİTİYN=Kullukta ihlasla sebat gösterenler” ifadesini bir de
ayetlerde görelim:
-Namazlara ve orta namaza
devam edin. Kânitiyn olarak: Allah’a
gönülden
boyun eğerek yönelin. (Bakara/238)
-"Ey Meryem, Rabbin için Kânit
olarak; ihlaslı
ve amelde sebatlı olarak Secdeye kapan
ve rükû edenlerle
birlikte rükû et."(A.İmran/43)
Rasül rükua varınca cehennem gösterildi ya, kullukta müdavim olduğunu göstermek, bağını
tazelemek üzere Rabbe yöneliş
elzem oldu. İşte onun için
Rahmet-i Rabbaniden yeni-diri bir güç
elde
ederek kulluk bilincini pekiştirmek
üzere bu
dualar okunuyor. Başlıkta yer alan Beyni Formatlama
manası ile bu namazın ne alakası
var? Açalım;
3-Abdiyyet Sözleşmesi: Kunut Dualarının ilki
şöyle başlar;“Allahumme inna
Nesteıynuke,ve Nesteğfiruke
ve Nestehdiyk ve Nu’minü bike ve
Netuubu ileyke ve netevekkelü
aleyk!…”. İkincisi:“Allahumme iyyeke nabudu ve leke nusalliy,ve
nescudu ve ileyke nes’a…..” diye devam eder. Birinci dua; İSTİÂNE, İkincisi
TEABBUD ifade ediyor. İstiâne:Yardım ve
Başarı isteğinin sadece Allah’a yöneltilmesi demek. İstiâne kavramı
Fatihadaki VE İYYAKE
NESTAIYN ayetinden
gelişmiş.İyyake
Nestaıyn: Sadece ve sadece senden yardım dileriz, demek.
Fatihadaki İYYAKE NA’BUDU
den mülhem TEABBUD ise; Kulluk anlamında…. Abdiyyet(kulluk)
mertebesinin Risaletten
daha öncelikli ve üstün olduğunu
Kelime-i Şehadetin MUHAMMEDEN
ABDUHU
VE RASÜLÜHÜ şeklinde
tertibinden biliyoruz.
Şu halde, Vitir namazı ve onda
okunan Kunut Duaları;
Fatiha Suresinde yer alan
İSTİÂNE VE TEABBUD SÖZLEŞMEMİZİN bir tekrarı,
bilinç tazelemesi ve hatta
yenilenmesi!... Kelimelerdeki anlam yenilenmeyi
işaret ediyor:
-İnna Nestaıynuke: Sadece senden yardım dileriz.
-Ve Nestağfiruke: Sadece
sana istiğfar eder,affımızı isteriz
-Ve Nestehdiyke: Hidayeti sadece
senden isteriz.
-Ve Nu’minu B ike:
B sırrı ile sana iman ederiz.
-Ve Netubu
İleyke:Sana
tevbe
ederiz.
-Ve Netevekkelu aleyke:Tevekkülümüz sadece sanadır.
-İyyake
Na’budu: Sadece
sana kulluk ederiz.
-Ve leke Nusalliy:Namazı, Salatı sadece
senin için yaşarız.
-Ve Nescüdü:Sadece
sana secde ederiz.
-Ve İleyke
Nes’a: Çalışmamız, gayretimiz sadece sanadır.
Beynin,bilincin tamamen formatlanması ise
Kunutta geçen bir kavramda saklı… Okumaya çalışalım;
4- VE NAHLEU: Kendimizi
Formatlarız: Kunutun ilk
duasının “Ve Nahleu
ve Netruku men yefcuruk”
bölümündeki NAHLEU
kavramı
başlığa çektiğimiz
anlamı
işaret ediyor. Önce Nahleu kelimesinin kökü
olan
Ha-Le-A fiilinin sözlük anlamlarına göz atalım:HA-LE-A:
-Karısından
boşanmak.
-Kefeni soyup çıkarmak.
-Hükümdarı
tahtından azletmek.
-Hakimi, Kumandanı yerinden etmek.
-Bir şeyi
kökünden, yerinden söküp tamamen çıkarmak.
-Hayvanın bağını
çözüp
salıvermek.
-Ekin başağının buğdayla dolu dolu
hale gelmesi, olgunlaşması.
-Ağacın
yeniden yapraklanması.
Ve Nahleu ve Netruku men
yefcuruk, kısa ve
öz anlamı şu: ”Sana karşı kötülük
işleyenleri
terk ederiz, uzaklaşırız, onların hakimiyetinden çıkarız.
”Özde düşünecek
olursak
dışarıda uzaklaşılacak
birileri yok!.. İnsanın
Hakikat yolculuğu kendinden kendinedir.
O halde bu uzaklaşmayı, azletmeyi
de kendimizde düşüneceğiz. Sözlük anlamlarından istifade ile NAHLEU
yu yeniden anlamlandıralım:
Allah’ım! Hakikatimizi
yaşamaya engel olan
bütün bağlardan, bütün aidiyetlerden
BOŞANIYORUZ. Özümüzdeki Hakka perde çeken
örtülerden SOYUNUYORUZ.
Bilincimize
egemen olan, bizi hükmü
altına alıp idareye kalkışan bütün BİLGİ-ŞARTLANMA-GELENEK- DUYGUSALLIK
VE
ÖNYARGILARI
AZLEDİYORUZ!
Onların EGEMENLİĞİNE SON
VERİYORUZ! Yerinden oynamaz sanılan, bizi
arzımıza bağlayan bütün
KÖKLERİMİZİ SÖKÜP ÇIKARIYORUZ! Hayvani- beşeri boyutumuzla BAĞIMIZI
KOPARIYOR, ne hali varsa görsün diyerek
İLİŞKİMİZİ KESİYORUZ!
Allah’ım!.. Bunları başardıktan sonra, kulluk ağacımıza
taze bir bengisu dökerek yeniden FİLİZLENMEK
İSTİYORUZ!
Kulluk tohumundan
Abdiyyet başağı yetişsin,
ŞUUR TANELERİ İLE BEYNİMİZ
DOLSUN diye sana yöneliyoruz!..
Bütün bu manalar ortada iken bizim
NAHLEU ya FORMATLAMA
anlamı
vermemiz çok görülmese
gerek!.. Önce soyup-çıkarıp atma, hükmüne son
verme, sonra da filizlenme
ve tanelerin olgunlaşması tek kelimede birleşmiş.
Bu ne demek?
Basbayağı format işte!… Beynimizi virüslerden temizleyip yepyeni
programı yüklemek!..
***
Dostlar,
Vitriyet Makamını
elbette yaşayan bilir. Bizim dikkat çekmek
istediğimiz;
Vitir
Namazının sanıldığı gibi bir ara namaz
olmadığı!… Vitir Namazının beyin-bilinç formatına kapı açan bir eşik
olduğu
noktası!..
Düşünün!... Güneşin radyoaktif etkilerinin neredeyse sıfırlandığı, gündüz birbirini sürekli etkileyen insan beyinlerinin uykuya daldığı, beyni yeni ilhamlara açan hormonların epifizden salgılanmaya başladığı Teheccüd saatinde Vitir Namazını, Kunut Dualarının anlamını düşünerek ve yaşayarak eda ediyorsunuz!.. Bu ne muhteşem bir hal değil mi?...
Son olarak şu
hadislere bir bakar mısınız?
-“Vitir Namazı; Haktır. Vitre devam etmeyen benden
değildir!..”
(Bunu
3 kere
tekrarlar Rasül)
-“Ey Kur’an Ehli!.. Vitir
Namazını ikame ediniz!.. Allah TEKtir, TEKi sever!...”
Rasülün Vitir Namazının önemine dikkat çekerken HAK-KUR’AN EHLİ ve TEK kelimelerini kullanması manidar değil mi?!..