29 Nisan 2012 Pazar

Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir



Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir
Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir

Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı rûh-ı revânımsın
Eğer sermâye-i ömrümde kârım varsa sendendir

Veren bu sûret-i mevhûme revnak reng-i hüsnündür
Gülistân-ı hayâlim nevbâharım varsa sendendir

Felekden zerre mikdâr olmadım devrinde rencide
Ger ey mihr-i münîr âh u zârım varsa sendendir

Senin pervâne-i hicrânınam sen şem’-i vuslatsın
Be-her şeb hâhiş-i bûs u kenârım varsa sendendir

Şehîd-i aşkın oldum lâle-zâr-ı dâğdır sinem
Çerâğ-ı türbetim şem’-i mezarım varsa sendendir

Gören sergeştelikde girdâb-ı dest zann eyler
Fenâ-ender-fenâyım her ne varım varsa sendendir

Niçün âvâre kıldın gevher-i gaitanın olmışken
Gönül âyînesinde bir gubârım varsa sendendir

Şafak-tâb eyledin peymânemi hûnâb ile sâkî
Sabâh-ı sohbet-i meyde humarım varsa sendendir

Sanadır ilticâsı Gâlibin yâ Hazret-i Mevlâ
Başımda bir külâh-ı iftihârım varsa sendendir

Şeyh Galib
1. Sen benim Efendimsin, benim bu cihanda itibarım varsa sendendir. Aşıklar arasında bir şöhretim varsa yine sendendir.
2. Benim hayatımın bereketi, akıp giden ruhumu ortaya çıkaran sensin. Eğer ömrümde bir kazancım varsa senin sayendedir.
3. Bu vehmi; hayal ürünü olan şekle parlaklık ve canlılık veren senin güzelliğinin rengidir. Hayalimin bir gülbahçesi, ilkbaharım varsa bu senin ihsanındır.
4. Devrinde felekten zerre kadar incinmedim. Ey nurlu güneş! Eğer ah edip ağlıyorsam senin için ağlıyorum.
5. Sen kavuşma mumusun. Ben ise senden ayrı kaldığımdan sana kavuşmak için bir pervane gibi senin etrafında dönüyorum. Her gece sana kavuşma arzusuyla dolup taşıyorum fakat bu da yine senin sayende olmaktadır.
6. Aşkının şehidi oldum. Göğsüm yaralarla lâle bahçesine döndü. Eğer kabrim nurluysa, aydınlıksa, karanlıklardan kurtulmuşsam bu da senin sayende olmuştur.
7. Beni başı dönmüş, başıboş gören, bir çöl girdabı sanır. Yoklukta yok olmuşum. Dünyada da ukbada da neye sahipsem, hepsi sendendir.
8. Senin yuvarlanan incin olmuşken beni niçin avare bir hale getirdin..? Gönlümün aynasında bir toz parçası varsa bu da yine sendendir.
9. Sâkî! Gözyaşlarıyla kadehimi parlattın. İçki sohbetinin sabahında bir türlü kendime gelememişsem senin yüzündendir.
(Sohbet toplantısı Elest toplantısıdır. Bu toplantının sabahı da insanın dünyaya gelmesidir. Elest toplantısındaki sarhoşluk ise ilahi aşkla kendinden geçmesidir).
10. Ey Rabbim, ey benim Mevlâm! Galib’in ilticası (sığınması) sanadır. Benim eğer iftihar edeceğim, övüneceğim bir şeyim varsa, bu da bana, senin lütfundur.

Hiç yorum yok:

Şeriat

Yusuf Kaplan 12 Kas 2021, Cuma İslâm antropolojisinin kaynağı olarak din ve şeriat ya da pınar, ırmak ve umman Önce şu: Türkiye’de, “ş...