31 Aralık 2012 Pazartesi

ÖLÜM YOKTUR AŞIKLARA


Ölüm yoktur aşıklara

Gerçeği bilerek ölen aşılar, sevgilinin huzurunda şeker gibi erirler,
Tatlı tatlı ölürler
Bir başka şive ile ölürler hasılı Elest hitabından sonsuzluk şarabı içenler…
Melekler kıskanırken güzelliklerini, adem oğulları gibi ölmezler onlar
Sen aslanlar da köpekler gibi kapının dışında mı ölürler sanırsın?
Yolculukta ölen aşıkları karşılamaya padişah çıkar
Onlar ölmezler, gaip gözlerini açarlar
Aşık olmayanlarsa kör ve sağır can verir giderler
O ay yüzlünün ayak ucunda solar aşıklar
Güneş gibi apaydın olurlar
Birbirlerinin canına can kesilenler, birbirlerinin aşkı ile ölürler.
Ciğerlerinde aşk suyu…
Su gibi ölürler
Aşıklar gökyüzüne kanat açarlar
Münkirlerse cehennemin dibinde geberip giderler
Geceleri sevgilinin derdi ile korkusu ile uyuyamayanlar
korkusuzca huzur içinde ölürler…
Burada ota tapan öküzlerse eşek gibi çürür giderler
Sevgilinin bakışına kapılanlar, güle oynaya feda ederler kendilerini o bakışa
Padişah onları kucağına alır bağrına basar
O bakışa kul köle olan, hor hakir bir halde ölmez
Mustafa’yı arayanlar Ömer gibi Ebu Bekir gibi ölürler…
Ölüm yoktur aşıklara...

Ben bu sözleri öylesine söyledim.
Ey şems! Padişahım! Seni inkar eden ölmez
Sadece gerçeği bilmeyen kapkara kalbi ile kapkara gider
HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - DİVAN-I KEBİR

Hiç yorum yok:

Şeriat

Yusuf Kaplan 12 Kas 2021, Cuma İslâm antropolojisinin kaynağı olarak din ve şeriat ya da pınar, ırmak ve umman Önce şu: Türkiye’de, “ş...